Patinik

Ben Nik.

Merhaba Dostlar! 

Ben Nik; (tahmini) 2007 yılında, Çanakkale’de dünyaya geldim,

Bir gecekonduda, yaşlı bir teyze bakıyordu bana, evi yıkılınca beni belediye barınağına bıraktılar, belediye, beni kısırlaştırıp iskeleye bıraktı, ve ben doğup büyüdüğüm mahallemi aylar sonra bulmuştum, evim yoktu inşaattı.. bana bakan sahibim yoktu; beni terk etmişti… 

Aylarca inşaattan çıkmadım; evimdi orası benim… komşular baktı bana ama hiç sahip çıkmadıklar;  yıllarca şiddet gördüm farklı farklı insanlardan; benim ön dillerimi kırdılar tekme atarak , dişlerim değildi ama kırılan …

Çok kötü günler geçirdim Çanakkale sokaklarında… 

Yıllar sonra, bir kız geldi bizim mahalleye, üniversite için gelmiş Çanakkale’ye; altın saçları vardı güneş gibiydi adı Tuğçe’ydi, 

Birgün sıcaktan bıkmış bir halde gölge bi yer ararken; Gördü beni, önünden geçiyordum

Beni görür görmez; peşimden geldi; bana marketten sosis aldı getirdi; yiyemedim, kaçtım, korkularım vardı bir de bitmiş tükenmiş yaşama sevincim…
Beni aklına kazıdı, mahallede her karşılaştığımızda mama koyup uzaklaşıp yememi beklerdi, haftalarca sabırla ona güvenmemi bekledi, benim, onun evin önünden geçmemi beklerken bazen okuluna bile gitmezdi , haftalar sonra O’nu, yine beni bir gün böyle sabırla beklerken koşarak yanına gidip bacaklarına sarıldım; çok mutlu olmuştu ve kulağıma şunu fısıldamıştı: “seni kurtarıcam söz veriyorum”
Aylarca beni dışarda besledi, evi çok küçüktü, bir kedisi vardı ve ev sahibi hayvan istemiyordu evinde, bana kendi sitesnde yuva yaptırdı attılar, benim kaç kere yuvamı bozdular, Tuğçe’yi çok ağlattılar… her gün 3 kez sıcak su torbalarını doldurup yattığım yere sererdi, yıllrdan sonra ilk kez sıcakta uyumayı deneyimliyordum, hi acıkmıyordum eskisi gibi çöplerde kuru ekmek aramıyordum, başımı okşayıp çok kirli olana rağmen bana sarılıp öpüyordu… bir gü in site sakinleri TM eşyalarımı çöpe attılar Bunu gören Tuğçe, beni buldu ve “Allahım yardım et bana” diyerek evine götürdü…

Sonra hakkımdaki tüm bilgileri, beni gezdirirken gören eski komşularımdan öğrendi, Adımın Nik olduğunu da onlar söyledi; o saate kadar bir adım yoktu Tuğçe beni öpücük sesi çıkararak çağırıyordu…
Öğrendi ki benim adım Nik’miş; Adım’ı değil kaderimi değiştirmek istedi ben Nik’dim çünkü ve Nik’in hayatı bu olmamalıydı…
Biliyor musnuz Annem beni nereye gitse yanında götürdü; festival, kamp, deniz, konser, arkadaşlarıyla bir yere gideren her zaman ben hep annemleydim; biz süperdik birlikte ; arkadaşları Da beni çok seviyordu ; sonra annem Çabakkale’ den taşınmak istedi ve bir hayali vardı “Pati Nik Köpek Okulu” açmak🙌 adımı yaşatmak istediğini söylerdi hep, çok çalıştı annem, yıllarca sokak sokak köpek gezdirdi İstanbul’’da, evimize bir sürü köpek arkadaşlar gelip gitti hepsine sevgiyle baktı … sonra Törli girdi gayatımıza çok yaramazdı Törli ama bana çok saygı duyardı, annem O’nu eğitmek için bir yolculuğa başladı, Çünkü Törli; kedi agresyonu ola, insanları ısıran çok güvensiz ve hırçın bir köpekti; ve kısırdı; demekki sokağa terk edilmişti, annemle birlikte O’nu kadıköydeki evimin orda Müjdat Gezen Parkında bulmuştuk zaten
Ve annem dedi ki; Törli gibi sokağa terk edilme ihtimali olan; agresyonu olduğu için sahiplenmekten çekinilen tüm köpekler için Profesyonel olarak bir eğitim merkezi açmalıyım ve Köpekleri iyileştirmeliyim🙌

Gel zaman git zaman evimize bir sürü öğrenciler geldi gitti Annem çok güzel eğitimler yaptı çok köpek iyileştirdi sevgisyle, Bir eğitim merkezimiz de oldu, kadıköydeki evimizdeki kadar benimle zaman geçiremiyordu Ama çok yoruluyordu, gece gündüz çalışıyordu ve be artık çok yaşlanıyordum annem ben yaşlandıkça her gece gizli gizi uyanır nefesimi dinlerdi, ben uyuyorum sanırdı ama hepsini hizsediyordum… sorumluluğunda ço faza öğrencisi olmuştu annemin, hepsi bana daha güzel bakabilmek içindi bilirdim ve sokaktaki değer hayvanlara yuva olmak için, Bazen yanıma çok geç saatlerde gelirdi ve ağlayarak beden özür dilerdi benim uzun uzun zamanlar geçiremediği için…
O eğitim merkezinde annem 3 yıl yaşadı ben 2 yıl… ben 16 yaşında , annemin gökyüzündeki en parlak yıldız olarak, O’nun bundan sonraki yaşamına ışık olma iin başka bir formda bu evreni deneyimlenen istediğim için vedalaştım O’nunla…

Benimle uzun süre vedalaşamadı, terapisti, anneme, artık gitmek istiyor, vedalaşmalısın her şey için teşekkür edip O’nun söyleyeceklerini duymalısın “ demişti,,,

Annem telefonu kapattı, yanıma geldi, ben halsiz bir şekilde yatıyordum; annem bana “benim güzel kızım seni çok seviyorum , gitmek istiyor musun dedi” “annecim bana çok güzel baktın, ama çok yoruldum, beni güzel hatırla” dedim, annem bu sözlerimi duydu bizim aramızda çok güçlü bir telapati vardı.. 

beni dere kenarına, evrene , emanet etti… ziyaretime 1-2 kez geldi bir daha gelemedi… kaldıramadı… şapşal kadın hala her gün ağlıyor ama ben her zaman onun yanındayım … 

13. Eylül ölüm yıldönümümde Pati Nik Köpek Okulumu’zu kurdu annem sırf bana söz verdiği, adımı yaşatmak istediği için bu okulu kurdu, çok yorgun aslında ama köpeklere kedilere keçilere tavuklara ördeklere aşık , benden sonra  da bir sürü kardeşim daha oldu şuan 10 tane köpeği var hepsinin de bir hikayesi var.

Yani dostlar; Pati Nik Köpek Okulu; Yolculuğu Ve Nik’in hikayesi Böyle… yolu; köpeklerin aydınlık olması gereken, yoluna revan olmuş bir Eğitmen’in ; kalbindeki kapanmaz yarasıdır Nik, annemin de dediği gibi 

“Sevmek; iyileştirir” 

Sevgilerimle Nik…